Perşembe, Mayıs 31, 2012

tecavüz bebekleri

söylemeli mi, ağlamalı mı, susmalı mı, kaçmalı mı? çaresizlik hissi hiç bu kadar yoğun olmamıştı.

bir şeyler oluyor; erkekler konuşuyor tecavüzden, tecavüz bebeklerinden ve kürtajdan bahsediyor ve kadınlar alkış tutuyor... kadınlar hayatlarını kara bir kutuya tıkıştırmaya gönüllü, bomboş gülümsüyor...

korku ve çaresizlik iç içe geçiyor...


http://www.aksam.com.tr/tecavuze-ugrayan-da-kurtaj-yaptirmamali--118800h.html


hiç kimse tecavüzün önüne geçecek fikirleri hayata geçirmezken ve dahi tecavüzcüler ellerini kollarını sallayarak, ağızlarından salyalar saçarak sokaklarda dolaşırken yılların geyiği gerçek oluyor "tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın"...


acı üstüne acı ekleyen, başta şaka sandığım, hala gerçek olduğuna inanamadığım açıklamalar üstüste ekleniyor. kelimenin gerçek anlamıyla korkuyorum bu dünyada ama en çok bu ülkede yaşamaktan...

herhangi bir siyasi duruştan bağımsız olarak bir kadının tüm bu olanları nasıl içine sindirebildiğine inanamadığım bu süre içinde bir de aynı kadınların bu söylemleri alkışlıyor oluşuna şahit oluyoruz. bunun bir adı var mı? inandırıcı, ikna edici bir yanı var mı? ya da ikna edici olmasa dahi anlamlı bir açıklamaları var mı? bu soruların cevaplarını hakikaten bulamıyorum...

Hiç yorum yok: